FİLİSTİNLİ ÇOCUKLAR
Dün değil altmış senedir hep kahır,
Çekti, Filistinli çocuklar çeker…
Her günü, dehşetle geçen bir asır
Çekti, Filistinli çocuklar çeker…
KUDÜS KUDÜS…
Mübârek, mükerrem, mukaddes Kudüs,
İlâhî tecellîye mâkes Kudüs…
Ne dem yükselir Arş’a en gür sadâ?!.
Kısılmış, boğulmuş, yanık ses Kudüs…
Filistinli mazlûma zindan yeri,
Terör dîni kahrıyla mahbes Kudüs…
Cihan bir buçuk milyar İslâm iken,
Neden çâresiz, dertli, bîkes Kudüs?..
İNSANLIĞIN YÜZ KARASI…
Bir ülke var; dokunulmaz, şımartılan, küstah!
Sürekli katlanan açgözlülük, vahim iştah!
Görünce şerrini, herkes diyor: «Bu bir tehdit!»
Hazırda yaftası mevcut: «Tutun, bu antisemit!»
Gözünde başka kavimler, birer küçük yaratık,
Bu ırk özel yaratılmış, kalanlarıysa atık!
Bu kavme tanrıdır ancak, gazaplı Rab Yehova,
Kalan bütün beşeriyyet demek ki aldı hava!1
Bu din değil; şovenizmin, cehâletin özüdür,
Bu din değil, siyonizmin yalan dolan sözüdür!
Bu anlayışla çocuklar, basitçe öldürülür,
Bu anlayışla kadın, hasta, ihtiyar sürülür.
EY ZULÜM GEL BAKALIM!..
-Filistinli şair Semih el-Kāsım’ın (v. 2014); «Okumayan İşgalcilere Mektup»
adını verdiği «Tekaddemû» veya «İntifâda Kasîdesi» diye de tanınan
şiirinden bölümleri, bazı tasarruflarla Türkçe söyleyiş-
İlerle! Gel bakalım, ey zulüm, ilerle de bak!
Tepende gök ve şu yerler, cehennemin olacak!
Şehid oğullarının mâteminde vâlideler,
Ölür de kahrına râm olmaz ihtiyar dedeler.
İlerle! Ey zulüm, ordunla, tanklarınla yürü,
Roketlerinle, o kātil uçaklarınla yürü!
Semih Kasım’ın kendisi tarafından şiirin orijinalinin okunuşu…
KİM DUR DİYECEK KİM?
Her gün ölüyor onca Filistinli bebek,
Dönmekte aziz Gazze bugün kan gölüne,
Kim dur diyecek kim, şu bebek kātiline?!.
Sormaz kara vicdanlılar artık soralım,
Kim set çekecek kim şu yaman kan seline?
Kim dur diyecek kim, şu bebek kātiline?!.
İsmail Heniye’nin Vefatına Tarih
Filistin Dâvâsının Müdafii Yahya Sinvar’ın Şehâdetine TARİH
Ölmedin Yahya Sinvar;
Filistin’de sesin var;
Zâlimin ensesinde,
O güçlü nefesin var!..
Yazılar:
Yahudi-Hıristiyan Siyonizminin Kökündeki Belâ: DİNDE AŞIRILIK
Kur’ân-ı Kerim’de aşırılık; ifrat, teaddî ve gulüv gibi mefhumlarla ele alınmakta.
Yahudi ve hıristiyanlar, bilhassa «dinde gulüvv»e aşırılığa gitmemek hususunda îkaz edilmekteler.
Nisâ Sûresi 171’inci âyet-i kerîme:
“Ey ehl-i kitap! Dîninizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin! …
KILIÇ VE TERAZİ DENGESİ…
Gazze’de yaşanan insanlık dramı… Abluka altına alınmış, metrekareye beş insanın düştüğü bir şehre; havadan, denizden ve karadan bomba yağdıran bir vahşet tablosu…
İnsanın kanı donuyor… Kimileri; «Savaş bu…» diyor. «Savaş zaten ölüm demek, vahşet demek, yapacak bir şey yok!» Altmış senedir sık sık tekerrür eden bu vahşete sessiz kalınmasının sebeplerinden biri de bu savaş karşıtı romantik yaklaşım.
Savaşın başlı başına kötülük olduğunu söyleyerek savaş ahlâkından kurtulmaya çalışmak…
Hayır!..
Madem her şeyde dengeyi arayacağız burada da doğruyu düşünmeli… Vahşî örneklerinden yola çıkarak savaşı büsbütün inkâr da itidalli bir düşünce değil.
Savaşı ortadan kaldıracak şey; zulmün, haksızlığın, gadrin ortadan kalkmasıdır ki bu imtihan dünyasında mümkün görünmemektedir.
ÇOCUK ÖLDÜRMEK
Kendi evlâtları da dâhil, insanlığı yok etmeyi bu kadar normal bir şekilde düşünen, konuşan, tasarlayan ve uygulayan batının; Filistinli, Lübnanlı veya Yemenli çocukların ölümüne seyirci kalmasında şaşılacak bir şey var mı?
Hele 2000’li yıllardan itibaren, terör bahanesiyle her yeri işgal edip yakıp yıkmayı, sömürmeyi alışkanlık hâline getirmişken!..
Ölen her Filistinli bebek, onların azaltma plânlarına dâhil bir başarı!..
Buna karşılık zafer belki de bir Filistinli annenin şu sözleriyle gelecek:
“Ben 6 tane çocuk doğurmakla mükellefim:
•İkisini İsrail öldürecek, (bu yolda şehîd olacak),
•İkisi eve yemek getirecek, (Filistin’de direnişi sürdürecek),
•İkisi de okuyup bir yerlere gelecek, (istikbâle hazırlanacak)…”
Yazı ve şiirler Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığım Yüzakı Dergisinde ve ardından dergimizin internet sitesinde neşredildi. Burada bağlantıları bir araya getirmek istedim.
Bir yanıt yazın